Kur'ân Okuma Yarışması

Kur’ân’ı güzel okuma yarışması yapıyorlar ve kazanana ödül veriyorlar.

Kur’ân’ı Kerim bu anlamda güzel okunsun diye indirilmiş bir kitap değildir.

Güzel okuma yarışması dedikleri Kur’an’ın tecvidli, musikili bir şekilde birtakım makamlarla okunmasıdır. Okuyanda bir şey anlamıyor, dinleyen de bir şey anlamıyor.

Halbuki Rabbimiz Müzemmil suresi 4. Ayetinde: “Ev zid ‘aleyhi ve rattili-lkur-âne tertîlâ(n)” Yani Kur’ân’ı ağır ağır sindire sindire oku” demektedir.

Kur’ân’ın musikili bir şekilde okunması uygulaması Muhammed (a.s.)’dan 3 veya 4 asır sonra ortaya çıkmış bir uygulamadır.

Kur’ân’ı Allah’u Teala Arapların anlamaları için Arap diliyle indirmiştir. Arap olmayanlarda kendi dilleriyle okurlarsa anlamış olurlar.

Rabbimiz İbrahim suresinin 4. Ayetinde şöyle buyuruyor: “Biz her elçiyi yalnızca kendi kavminin diliyle gönderdik ki, mesajı onlara açık ve net olarak iletsin.”  O vakit Kur’ân’ı kendi dilimizle okumadıktan sonra okumuş sayılmayız.

Peki kendi dilimizle tecvidli olarak Bakara suresinin 283. Ayetini okuduğumuzu düşünelim: “Seferde olur da yazacak birini bulamazsanız, borç karşılığında rehin alırsınız. Birbirinize güvenir de rehin almazsanız, kendine güvenilen kişi borcunu ödesin ve Rabbi olan Allah’tan korksun. Şâhitliği de gizlemeyin. Kim onu gizlerse, şüphesiz o, kalbi günaha batmış bir kimsedir. Allah, yaptığınız her şeyi hakkıyla bilendir.” Güldünüz değil mi?

Kur’ân’ı musiki aleti haline getirmişler ki okuyanda, Araplarda, hiç kimse bir şey anlamasın diye.  Siz hangi kitabı musikili okuyorsunuz?

Bu nedenle Kur’ân’ı tecvidli okuma yarışması değil, Kur’ân’ı tertîl ile okuma, anlama yarışması düzenlesinler.

İbrahim ÇELİK