(Hud 52-11/38)
وَيَصْنَعُ الْفُلْكَ وَكُلَّمَا مَرَّ عَلَيْهِ مَلَاٌ مِنْ قَوْمِه۪ سَخِرُوا مِنْهُۜ قَالَ اِنْتَسْخَرُوا مِنَّا فَاِنَّا نَسْخَرُ مِنْكُمْ كَمَا تَسْخَرُونَۜ
Veyasne’u-lfulke vekullemâ merra ‘aleyhi meleun min kavmihi seḣirû minh(u)(c) kâle in tesḣarû minnâ fe-innâ nesḣaru minkum kemâ tesḣarûn(e)
Ve o gemiyi yaparken, kavminin meleleri yanına uğradıkça onunla oyalandılar. Dedi ki: “Eğer bizimle oyalanırsanız muhakkak ki, sizin oyalandığınız gibi biz de sizinle oyalanıyoruz.
Diyanet İşleri Meali (Yeni): (Nûh) gemiyi yapıyordu. Kavminden ileri gelenler her ne zaman yanına uğrasalar, onunla alay ediyorlardı. Dedi ki: “Bizimle alay ediyorsanız, sizin bizimle alay ettiğiniz gibi biz de sizinle alay edeceğiz.”
Bu çeviriye göre Hz.Nuh ne diyor: “Siz bizimle eğleniyorsunuz, siz boğulurken, can çekişirken, bende sizinle eğleneceğim diyor.
Böyle bir ifade olabilir mi? Allah’ın Resul’ü insanlar boğulurken, helak olurken onlarla alay eder mi?
Bir de “alay” Kuran’ı Kerim’de olan bir kelime ve burada geçmemekte, farklı bir kelime geçmektedir. Haşa onların ölmesinden, yok olmasından, yaşlı-genç helak olmasından zevk alan, onla eğlenen bir Resul profili. Şimdi siz bunu meale yazarsanız, İşid’in Yezidi’lere yaptığı veya diğerlerine yaptığını nasıl karşılarsınız. Adamın kitabında o yazıyor. Düşmanım kahrolacak, helak olacak bende bundan eğleneceğim, mutlu olacağım. Bak! Nuh öyle yapmış.
Allah’ın elçisi “besmele” ile gemiyi yapmaya başlatıyor. Rahman ve Rahim olan Allah’ın elçisi. Diyor: Siz bizimle alay ettiniz, bende sizle alay edeceğim.” Son gülen iyi güler.
Bir peygamber genç-yaşlı, çoluk-çocuk insanların helak olmaları ile alay eder mi? Dalga geçer mi? Onların can çekişmelerini izleyip eğlenir mi?
Cahiller size laf attığında, sizde onlara laf atın. Onlarla alay edin mi diyor Furkan suresinin 63ncü ayeti. Ne diyor:
“ Rahman’ın kulları yeryüzünde tevazu ile yürürler. Ve cahiller onlara laf attıklarında “selam” der geçerler.” (Furkan 63)
Neden Hz. Nuh selam deyip geçmiyor da, bende sizinle alay edeceğim diyor.
Doğu meal şöyle olmalıdır : “Ve o gemiyi yaparken, kavminin meleleri yanına uğradıkça onunla oyalandılar. Dedi ki: “Eğer bizimle oyalanırsanız muhakkak ki, sizin oyalandığınız gibi biz de sizinle oyalanıyoruz.”
Hud 36 da Hz.Nuh’a vahyedilerek, kavminin melelerinin ona inanmayacağı bilgisi verilmiştir. Bu sebeple onlarla zaman kaybetmemesi gerektiği önceden Nuh’a haber verilmiştir.
Buradaki “alay” diye meallendirilen “seḣirû” kelimesi, sehere kökünden geliyor, sihri teshir olmuş, ele geçirmiş, zapt edilmiş, itaat ve hizmete alınmış anlamına geliyor.
Burada meleler kasıtlı olarak Hz. Nuh’un yanına uğrayıp, orada zaman geçirmektedirler. Meleler sürekli cedelleştikleri Hz. Nuh’u haksız çıkıp mahçup olmasını istemektedirler. Nuh’un yanına gelip lüzumsuz sorularla meşgul ediyorlardı.
Bu ayette tufan öncesi yemini yetiştirmek için var gücüyle çalışan Hz. Nuh ve inananları lafa tutup oyalama anlamı vardır.
Kaldı ki bu sehirû kelimesi ile yestehzi kelimesi Enam suresi 10ncu, Enbiya suresi 41 nci ayette aynı cümlede yan yana yer almıştır. Bir cümlede yan yana iki kelime geçiyorsa, ikisine de alay diyemezsiniz.
Toplumun ıslahı ve faydası için üretilen yeni fikirleri ve alınacak tedbirleri gereksiz sorularla, önemsiz konularla oyalamak burada kınanmaktadır. Zayıf karakterli insanlar ciddi konuları demogojilerle, yerli yersiz zamansız söylem ve eylemlerle her zaman geçiştirme eğilimindedir. Çünkü onun ciddiyetinin ağırlığını taşıyacak kapasitede, yapıda değildir. Laf kalabalığına getirmeye çalışırlar.
Comments