Kurân ve Hayat Kurân ve Hayat
top of page

Mağfiret ve Tevbe

Hud 52-11/3)


وَاَنِ اسْتَغْفِرُوا رَبَّكُمْ ثُمَّ تُوبُٓوا اِلَيْهِ يُمَتِّعْكُمْ مَتَاعًا حَسَنًا اِلٰٓى اَجَلٍمُسَمًّى وَيُؤْتِ كُلَّ ذ۪ي فَضْلٍ فَضْلَهُۜ وَاِنْ تَوَلَّوْا فَاِنّ۪ٓي اَخَافُ عَلَيْكُمْعَذَابَ يَوْمٍ كَب۪يرٍ

Veeni-staġfirû rabbekum śümme tûbû ileyhi yumetti’kum metâ’en hasenen ilâ ecelin üsemmen veyu/ti kulle żî fadlin fadleh(u)(s) ve-in tevellev fe-innî eḣâfu ‘aleykum ‘ażâbe yevmin kebîr(in)

Ve Rabbinizden mağfiret isteyin! Sonra O’na tövbe edin ki, belirlenmiş bir zamana kadar sizi güzel bir meta ile metalandırsın ve her fazl sahibine, fazlını versin! Ve eğer dönerseniz artık ben, büyük günün azabını sizin üzerinize olmasından korkarım.


Mağfiret edilmeden tövbe edilmez. İstiğfar etmeden tövbe edilmez. İstiğfar; bağışlanma ve korunma talebidir. Ayette önce istiğfar yani kötülükleri bırakmak suretiyle zarardan korunma, sonra tövbe, yani iyiye, hayra ve erdeme dönüş ile onun fazlından istifade etme şeklinde bir sıralama mevcut.


Yani ben alkole, kumara tövbe edeceğim. Yapacağım ilk hareket bunları hayatımda bir zerresi bile kalmayacak şekilde bir kenara bırakmak, istiğfar etmektir. Bunların verdiği zarardan önce kendimi korumam lazım ki tövbemi yapabileyim.


Mesela zinanın tevbesi; Her türlü ahlaksız, bel altı sözlerden, küfürden, insanların aklına zinayı getirecek her türlü tutumu bir kenara bırakıp (istiğfardır bu), zinaya karşı savaşmak, insanların ahlak seviyesini yükseltmek, bu da onun tevbesidir.


Faizle mücadele etmeyen, faizin tövbesini yapamaz. Allah’ım beni bağışla! Diyerek tövbe yapılmaz. Önce