KUR'AN ABDESTSİZ TUTULABİLİNİR Mİ?
Yahudilik’ten İslam’a aktarılmıştır. Yahudi hahamları, Tevrat’ın okunması için abdest alınmasını ve başın örtülmesini şart koşmuşlardı. ( Ayrıntılar için bk. Hikmet Tanyu, Yahudi Kutsal kitapları, AÜİFD, sayı 14)
Kur’an’ın abdestsiz elle tutularak okunmasını mekruh veya haram gören anlayışların tümü, yahudi geleneğinin kutsal kitapların okunmasına ilişkin tutumunun İslam’a aktarımıdır.
Söz konusu olan, kutsallık ve kutsal kitap olduğu için kimse bu uydurma yasağa karşı çıkmayı göze alamamış veya “Kötü bir şey de değil, böyle olsa kime ne zararı var”diyerek sessizliği tercih etmiştir. Bu sessizliktir ki, asırlar boyu müslüman kitleleri kitaplarını ellerine alamaz hale getirmiştir.
Yahudi geleneği, bu tartışmayı daha sahabiler arasında başlatmıştır. Bizim için şu tablo çok önemlidir: Halife Ömer, İbn Abbas, İbn Cübeyr, Selman Farisi, İbn Mesûd, Ebu Musa el-Eşari, Enes bin Malik... gibi tâbiûn kuşağı alimleri Kur’an’ın abdestsiz okunabileceğini savunmuşlardır. Bu müçtehitlere göre, Vakıa suresi 79.ayette ‘mutahharûn” (iyice temizlenmiş olanlar) sözcüğü ile kastedilen, meleklerdir. O sözün insanlarla ilgisi yoktur ki onu zorlayarak ‘abdestli olanlar’ anlamında kullanmayı deneyelim. Müfessir Katâde bin Diame şöyle diyor:
Vakıa suresi 79.ayetteki dokunulmazlık, Allah katındaki dokunulmazlığı ifade eder; dünya ile ilgisi yoktur. Dünyada Kur’an’a herkes dokunabilir. Mecusiler, müşrikler, münafıklar bile.” (İbn Kesir; Tefsir, 4/298)
Kur’an abdestsiz okunamaz iddiasına delil olarak Vakıa suresi 79.ayeti okuyanlara Selman Farisi şu cevabı vermiştir: “Bu ayetin anlatmak istediği şudur: Bu Kur’an öyle bir zikirdir ki, göslerde ona meleklerden başkası dokunamaz.” (İbn Hemmam; el-Musannef, 1/338-343)
Tartışma , sonrak