Kurân ve Hayat Kurân ve Hayat
top of page
Yazarın fotoğrafıibrahim celik

KURÂN'A GÖRE ABDEST NASIL ALINIR?




Ayet üzerine biraz tefekkür edelim.

Maide Suresi 6 : Ey iman edenler! Namaza kalktığınız zaman..... (Burada bir düzenleme yapıyor, başka şeylere kalktığınız zaman değil. Bu sure inene kadar insanlar vara yoka, namaz dışında bazı ibadetler içinde abdest alıyorlarmış. Allah böyle bir istisna getirmiş. “Sadece namaza kalktığınız zaman”


Bununla ilgili rivayetler:


Sahabeden Alkama Bin el-Ferda: “Bu ayet ininceye kadar Resulullah, su dökmüş olursa, yani küçük abdestini yapmış olursa, abdest almadıkca günlük işlerini bile yapmaktan geri dururdu.”


Ebu Hayyan’ında naklettiğine göre: “Resulullah bu ayetten önce abdestsiz bir iş yapmak şöyle dursun, söz bile söylemekten çekinirdi, hemen abdest alırdı. “


Allah’ta diyor ki: “ Yok öyle değil ! “Sadece namaza kaltığın zaman” abdest al.


Namazdan ve tavaftan başka hiçbir ibadette abdest şartı yoktur. Allah burda ekleyebilirdi, Namaz, Kur’an, şu, bu diye...


Bu ayet indikten sonra sahabelerden İbn Abbas’tan gelen rivayete göre: “Bir defasında Resulullah, tuvaletten çıktıktan sonra, kendisine yemek hazırlanmıştı, oradaki sahabeler soruyorlar : Abdest için su getirelim mi?, Ya Resulullah! Bunun üzerine Resulullah şöyle buyurdu : “Ben ancak namaza kalktığım zaman, abdest almakla emrolundum”


Rabbimizin emrettiği şekilde nasıl almamız gerekiyor? Yani Kur’an’ı Kerim’de abdest almanın şekli varmı ?

Ayetin devamında bu anlatılmaktadır.


“...yüzlerinize ve dirseklerinize kadar ellerinizi yıkayın” (Allah’ın bizden istediği birinci madde bu. Buradaki yüz ifadesini, mezhep imamları farklı anlamış. Biri demiş ki, yüzün içerisine burun delikleride girer, ağzın içide girer, mesela imam şafi böyle anlamış. Buruna su çekmek, ağza su çekmek, yüzü yıkamaktır demiş, bunu farz olarak koymuşlar; fakat imam Malik, buna karşı çıkmış. Demiş ki : Bunlar zaten burun içi ve ağız içi,bunları yıkamaya gerek yok, Allah bunları emretmemiş, Allah sadece yüzü yıkayın demiş. Görünen kısmı,bunlar iç organ oluyor diye buna karşı çıkmış )


ve başlarınıza meshedin ve ayaklarınızı da topuklarınıza kadar...

(Burada ne yıkayın diyor ne meshedin diyor, böyle bir boşluk var. Buradaki emri meshe götürenler ayakları meshedmişler,caferierde öyledir. Buradaki emri, yıkamaya götürenler, ayaklarını yıkamışlar. Buradan şöyle bir şey ortaya çıkabilir “ Yıkayan zaten mesh etmiş olur” Fakat Allah burada meshetmeye bir ruhsat veriyor. Yani bu bizim için bir rahmettir. Duruma göre, şekle göre ayağımızı yıkayıp veya meshedebiliyoruz.


Eğer cünüp iseniz o takdirde iyice yıkanıp temizlenin.


(Cünüp iken yapmamız gereken neymiş ? Gusül abdestini yüce Allah anlattı, İYİCE YIKANMAK. Hanİ burada ağza, buruna su çekmek yok. (Maide 6)


“...Eğer hasta veya yolcu iseniz veya biriniz tuvaletten gelmişse veya kadınlara cinsel münasebette bulunmuş ise, eğer su bulamazsanız, o zaman temiz bir toprağa teyemmüm edin, (böyle yapılmasının sebebini açıklıyor Rabbimiz) Allah,size güçlük çıkarmak istemez (neden bunu anlattı Rabbimiz ) sizi temizlemek ve sizin üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister. Umulur ki böylece siz şükredersiniz.

Ehli Kitab’ın karmaşık , yapılması daha zor, ayin şeklindeki günahlardan arınma ritüeli , bu olması gereken sınırlara Kur’an’ı Kerim çekiyor.


Abdestin hikmeti, insanın üzerindeki yükü kaldırıp, güç kazandırmak, namazda manevi olarak arınmak.

Ayette ve peygamberden nakledilen sahih uygulamalara göre abdestin olmazsa olmazları dört tanedir. 1) Yüzü yıkamak, 2) Elleri, dirseklere kadar kolları yıkamak, 3) Başı meshetmek, 4) Ayakları meshetmet veya yıkamak. Allah bizden bunları isiyor. Bunun dışındakiler size kalmış, ister yapın, ister yapmayın.


✱✱✱Abdeste başlarken, besmele çekmek, misvak kullanmak, ağza ve buruna su vermek, organları üçer kez yıkamak ve ovmak, sağdan başlamak, el ve ayak parmaklarını iyice yıkamak, sakalı hilallemek, kulaklara meshetmek ve bir önceki abdest organı kurumadan diğerine geçmek, yani araya abdestle ilgili olmayan birşey sokmamak ve abdestin sonunda kelime-i şahadet getirmek, ALİMLER TARAFINDAN YAPILAN TAVSİYELERDİR. İster yaparsın, ister yapmazsın. Bunların terk edilmesi abdeste bir zarar vermez.


Kur’an’ı Kerim’de, Maide Suresi 6 da, Allah bize 4 tane yer saydı. Başka yer saydımı ? Hayır. Unutmuş mu? Haşa..Allah unutmaz. Allah diyor ki, Ben Kitabı’mı tam olarak indirdim, eksiksiz. Yani benim sizden istediğim bu.


Farz terk edilmemesi gerekenlerdir. Diğerlerinin terk edilmesinde hiçbir sıkıntı yoktur.Malesef günümüzdeki sünnet algısı o kadar farz gibi olmuş ki, benim sünnetle farzı ayırmam lazım. Sünnet; Kur’an’ı Kerim’in hayata tatbikidir. Kur’an’ı Kerim’de bu azalar yıkandı diyorsa, Allah Resulü, bu azalarını yıkamıştır. Bitti.


Kur’an’da diyor ya : Bize nisbetle birşey eklese veya çıkarsa, onu şah damarından tutar keseriz, içinizden hiç kimse onu elimizden alamaz.”


Allah Resulü, bu uygulamaya ne birşey arttırabilir ne birşey çıkarabilir. Çünkü o, kendisine vahyolununa tabi olmak zorunda. Fakat zamanla alimlerin tavsiyeleri önce gayrimüekket sünnet, sonra müekket sünnet. Allah Resulü’nün hiç yapmadığı birşey zamanla arasıra yaptığına dönüşüyor, ondan sonra hiç terketmediğine dönüşüyor.


Müslim, Buhari, Nesai de geçen Taharet Bölümün de: Urve , babası Mugire Bin Şubeye’nin şöyle dediğini işitmiş. “ Resulullah tuvalet ihtiyacını giderince, abdest alacaksa, sarığının ve ayakkabısının üzerine mesh ederdi”


Zikredilen bu rivayetlerden anlaşılacağı üzerine, evlerinin dışında, herhangi bir yerde abdest almak durumunda olan kadınlar, başörtülerin üzerinden ve ayakkabılarının üzerinden çok rahatlıkla mesh edebilir. Zira çoğu kadın işyerlerinde başörtüsünü çıkarmak istemiyor, ayaklarını lavaboya kaldırmak istemediği için abdest almaktan vazgeçiyor.


✱✱✱Kur’an’ı Kerim okumak, dinlemek veya ona dokunmak için abdest almaya gerek yoktur. Maide suresi 6 ncı ayette de anlaşılacağı üzere”sadece namaza kalktığınız zaman” abdest şarttır.

İlmihal kitaplarında yazan, Kur’an’a abdestsiz dokunamaz hükmü,zayıf hadislere dayanmaktadır ki, böyle önemli konularda böyle zayıf hadislerle amel etmek, helal ve haram belirlemek mümkün değildir. Allah’a iftira olur.


✱✱✱ Kur’an okunacağı zaman yapılması gerekeni, Kur’an’ı Kerim kendisi açıklamaktadır. Nahl Suresi 98 nci ayeti, “ Kur’an okumaya başlamadan önce, Kur’an okuyacağınız zaman, taşlanmış kovulmuş şeytan dan Allah’a sığın” bu kadar. Kur’an okumanın tek şartı budur. Yani “ Eûzübillâhimineşşeytânirracîm” de.

9 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

EMANET

(Mu’minun 74/8)     وَالَّذ۪ينَ هُمْ لِاَمَانَاتِهِمْ وَعَهْدِهِمْ رَاعُونَۙ Velleżîne hum li-emânâtihim ve’ahdihim râ’ûn (e)   Ve onlar,...

Comments


bottom of page