Kurân ve Hayat Kurân ve Hayat
top of page
Yazarın fotoğrafıibrahim celik

İki kere ölmek iki kere dirilmek nedir?

(Mü’min 60-11)



قَالُوا رَبَّنَٓا اَمَتَّنَا اثْنَتَيْنِ وَاَحْيَيْتَنَا اثْنَتَيْنِ فَاعْتَرَفْنَا بِذُنُوبِنَا فَهَلْاِلٰى خُرُوجٍ مِنْ سَب۪يلٍ

Kâlû rabbenâ emettenâ-śneteyni ve ahyeytenâ-śneteyni fa’terafnâ biżunûbinâ fehel ilâ ḣurûcin min sebîl(in)


Dediler ki: “Rabbimiz bizi iki kere öldürdü, iki kere ihya etti. Böyle peşimizi bırakmayan suçları itiraf ettik. Artık çıkmaya bir yol var mı?”


İki kere ölüm iki kere dirilme nedir? Biz bir kere doğarız bir kere ölürüz. İnsanlar bir kere ölümü tadarlar. Her canlı bir kez ölümü tadar. Ahirette de ölüm yok. İki kez ölüm ne olabilir? Öyle diyor müfessirler.


Bu iki ölüm iki dirilme ile ilgili Bakara suresi 28’nci ayete bakalım:


Keyfe tekfurûne bi(A)llâhi vekuntum emvâten feahyâkum(s) śumme yumîtukum śumme yuhyîkum śumme ileyhi turce’ûn(e)


ALLAH'ı nasıl inkâr edersiniz (Allah’ı inkâr eden ölüdür)? Siz ölüler idiniz o sizi diriltti (Yani resulleri gönderdi, vahiyleri gönderdi, sizi diriltti. Bizi iki kere diriltmiş oldu. Biri manevi olarak, bir de ahirette maddi olarak). Sonra sizi öldürür (Bakın ikinci ölüm geldi, maddi ölüm) ve tekrar diriltir (Ahirette dirilme, maddi dirilme) ve sonunda ona döndürülürsünüz. Bakın anne karnı falan yok.


Böylece günlarımızı itiraf ettik diyor bakın ayette. İtiraf olacak, ahirette hesap günündeyiz. Bir şey önceden madde aleminde cansızsa, onun dirilmesi denmez, onun halk edilmesi, yaratılması denir. Allah topraktan Adem’i diriltti değil, yarattı.


Ölüm kelimesi Arapçada genellikle “mvt” kelimesi ile ifade ediliyor. “Mevt” yaşamın, hayatın zıddı olup sükûn, dinme, geçme ve yatışma anlamına geliyor. Önceden hareket olacak sonradan sükûn ve dinlenme olacak. Toprak için düşünmeyin insan için düşünün, konumuz insan. İnsan diyor ki “Bizi iki kere öldürdün, iki kere dirilttin”. Toprak için var, şarap için var. Arapların bu tarz kullanımları var. Ateş, soğuk veya rüzgâr öldü denildiği zaman, rüzgâr dindi, geçti denmiş oluyor. Cansızlar içinde bu kullanılıyor. Şarap öldü, yani keskinliği gitti. Mevt kelimesi zulme, kötülüğe karşı pasif ve tepkisizlik anlamında da Kurân’ı Kerim’de manevi ölüler için kullanılmış.


Eve men kâne meyten feahyeynâhu vece’alnâ lehu nûran yemşî bihi fî-nnâsi kemen meśeluhu fî-zzulumâti leyse biḣâricin minhâ(c) keżâlike zuyyine lilkâfirîne mâ kânû ya’melûn(e) (En’am 122)


“Ölü iken ihya ettiğimiz ve onunla insanlar arasında yürüyeceği bir nur verdiğimiz kimse (yani Resuller. İnsanlar arasında yürüyeceği vahiyle, ışıkla yürüyor)” ile karanlıklar içerisinde olup çıkamayan kimse gibi (o yüzde ihya gelmiş. Ölü iken ihya ettiniz.)


Öncelikle Mümin 11nci ayette “Rabbimiz bizi iki kere öldürdün gibi bir itiraf ve hitap vardır. Bu konuşma muhtemelen Rabbin huzurunda gerçekleşiyor. Cehennemliklerin itirafı tıpkı bir önceki Zümer suresindeki anlatımlarda olduğu gibi burada da devam etmiştir. Ayette ihya hidayet ölüm de dalaletin karşılığı olarak okunuyor.


İki kez ölümün ilki ayetleri örtme, dalaleti seçme sonucunda gerçekleşen manevi ölüm halidir ki bunlar şirk ve zulüm üzere tepkisizdirler. Yani şirk koşulur, zulüm yapılır bu adamlar ölüdür, tepki vermezler, kıyam etmezler, karşı durmazlar, bu yanlıştır demezler. Bu hal üzere fiziken de ölü Rabblerinin huzuruna çıkma ikinci ve son ölümdür. Zira her canlı fiziki ölümü sadece bir kez tadar.


İki kez ihya etme; ilk ihya ahirette yeni bir hayatın başlaması için gerçekleşen maddi dirilmedir. İkinci ihya ise gerçeği görmeleri, imtihan perdesinin kalkması ve bunun sonucunda onların hakikati itiraf etmeleri yani manevi dirilmeleridir. Bir maddi dirilttin, birde her şeyi bize ayan beyan ahirette göstererek dirilttin.


Ahirette imtihan perdesi kalkıp gerçeği aynelyakin olarak müşahede edemeden henüz dünyada iken bunu ilmelyakin ile bilinmesi, dünyada iken dirilmesi Tekasür suresi 5 ve 7 de bize tavsiye edilmiştir. Ahiretteki ihya bu manada işe yaramıyor. Önemli olan onun dünyada iken olması. Yoksa ikinci diriliş pişmanlık ve hüsranı arttırmaktan başka neye yarar.


Bu itiraflarda failin Allah olmasının sebebi, Allah’ın seçimlerin sonuçlarını önceden belirlemesinden dolayı. Yani “Allah’ım sen bizi dalalette bıraktın” diyorlar ya. Burada da “Sen bizi öldürdün” gibi, Rabbimizin koyduğu yasalar çerçevesinde bu gerçekleştiği için böyle sebep-sonuç olarak fail her zaman Kurân’ı Kerim’de Allah’tır. Başka bir deyişle yaşananların Allah’ın sebep-sonuç prensibine göre gerçekleşmesinden dolayıdır.


10 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page