Önümüzde biri ölmüş, diğeri Arapça bilmeyen canlı iki insan olduğunu düşünün! Biz her ikisine de Kur'an'ı Arapça okuyoruz. Bu durumda canlı olan Arapça bilmediği için, öteki ise ölmüş olduğu için Kur'an'ı anlamayacaktır. Aslında her ikisi de Kur'an'ı anlama noktasında eşittir.
Ama nasıl olur da ölü ile diri birbirine eşit olur ? İşte böyle! Ölü ile dirinin birbirine eşit olması ne kadar tuhaf ise Kur'an'ı anlamadan okumak da öylesine tuhaf işte...
Ayrıca bir başka tuhaf şey de şudur : Yasin Suresi'nin 70. ayeti bu kitabın yaşayanları uyarmak için indirildiğini söylerken, Müslümanlar bu kitabı hem anlamadan, hemde ölmüşlere okuyarak bilinçsizce de olsa iki yönden ayete muhalefet ediyorlar.
Biri, anlamadan okudukları için uyarıcılık vasfına, diğeri ise, ölmüşlere okuyarak diriler için indirildiği gerçeğine muhalefet etmiş oluyorlar. Ayetlere muhalefet etmek sevap mı, yoksa günah mı kazandırır? Düşünmeye değer olsa gerek....
Ne tuhaftır ki toplumumuzda adeta, " Beni okuyarak dirileri uyarın." diyen bir ayetin içinde bulunduğu Yasin Suresi'nin özellikle ölülere okunuyor olması bilinçsizliğin bu kadarına da pes dedirtiyor doğrusu!
Bu konuda delil getirilen " Ölülerinize Yasin okuyunuz." şeklindeki hadis rivayeti yukarıdaki gerekçelerden dolayı Kur'an'la bağdaşmadığı gibi, Peygamberimizin fiili sünnetinden ölülere Kur'an okunduğuna dair bunu teyid eden bir tanecik bile sahih bir rivayetin olmayışı da bu rivayetin uydurma olduğu kanaatini doğrulamaktadır.
Bundan dolayı din adına yaptığımız bazı şeylerin dinin asli kaynaklarında karşılığının olmaması, ya da delil olarak getirilen şeyin dinin temel kaynağı Kur'an'a ve sahih sünnete muhalif olmamasının bizleri, dinimiz konusunda daha duyarlı davranıp araştırmaya ve düşünmeye sevk etmesi gerekmiyor mu?...
Hasan EKER
KUR'AN'I ANLAMAMAK GÜNAHTIR!
Comments